top of page

BUIKA'NIN SESİNDEN AŞK

 

 

 

Bir flamenko ve Latin caz yıldızı olarak Türkiye’de ilk konserini verdiği 2009 yılından beri en çok satanlar arasında ve konserleri kapalı gişe oluyor…Bizdeki dinleyicinin ‘No habre nadie en el mundo’ şarkısıyla keşfettiği ve peşini bırakmadığı Buika’ya olan ilgi sadece ülkemizde değil tüm dünyada büyümeye de devam ediyor… 

Son albümü “La Noche Mas Larga- En Uzun Gece” ile 56.Grammy Ödüllerinde “En İyi Latin Caz Albümü" dalında aday da olan Buika uzunca bir süredir Miami’de yaşıyor ve bir dünya starı olarak yükselişini Almodovar’ın “La Piel Que Habito” filmindeki çıkışından beri sürdürüyor. Buika 15 Temmuz’da Türkiye’de yine çok sevilen bir isimle , bu kez yıllardır Türkiye dinleyicisinin en sevdiği gruplardan Pink Martini ile aynı sahnede yer aldı… Buika ve Pink Martini 15 Temmuz 2014 gecesini İstanbul’da Harbiye Açıkhava’da renklendirdi...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Cenk Erdem

Prodüktörlüğünü de üstlendiği yeni albümünde Billie Holiday’in “Don’t Explain” şarkısından, o meşhur Jacques Brel şansonu “Ne Me Quitte Pas” ‘ya kadar düzenlemelerle aşk şarkılarına latin caz havası veren Buika ile yeni albümü, şarkıları, oğlu ile ilişkisi ve aşk üzerine konuştuk.
 


 
Cenk Erdem: Son çalışmanız “La Noche Mas Larga- En Uzun Gece” prodüktörü de olduğunuz ilk albümünüz, bu albümle daha çok özgürleştiğinizi söyleyebilir miyiz?

 

Buika: Aslında pek öyle değil, her zaman müzikleriniz için iyi prodüktörler seçme özgürlüğünüz var, ben de iyi prodüktörlerle çalışmayı seviyorum ve kendi başıma çalışmayı da seviyorum. Gerçekten iyi müzikler yapmak isteyen isimlerle çalışmayı seviyorum…
 
 
Cenk Erdem: Albümünüzde Latin aşk şarkıları, caz ve hatta klasik bir şanson “Ne Me Quitte Pas” bile var, ve hepsi de aşk dolu, peki siz? 

 

Buika: Ben de öyleyim, benim hayatım da aşk dolu ve belki de bu yüzden yaptıklarım da öyle oluyordur, sanırım kişiliğimin de bir parçası, beni en çok aşk hayata bağlıyor. Müzik işinde şarkılarda aşk nasıl olmasın? 
 
Cenk Erdem: Albüm satışları pek umrumda değil diye konuşuyorsunuz ama daha çok kişiye ulaşmak için biraz da gerekli değil mi?  

 

 

Buika: Hiç umrumda değil demek istemiyorum, sadece odaklandığım satışlar değil, albümü kaydediyorum ama albümü satacak olan ben değilim. Ben albümlerde müziğe ve şiirselliğe ve her şarkıda saklı olan gizlere değer veriyorum. 


Cenk Erdem: Ama Türkiye’de en çok satanlardansınız ne diyeceksiniz? 

 

Buika: Türkiye’de de en çok güzelliklere ve yaşadığımız deneyimlerdeki gizemlere odaklandım, en başından beri beni Türkiye ile tanıştıran Pasion Turca ekibiyle de çok güzel bir bağ kurduk…Şimdiye kadar ayrıca her sahnede olduğumda da sahneden görebildiğim kadarıyla izleyiciyi anlamaya ve izleyici ile iletişim kurmaya çalıştım, söylediğim gibi albüm satışları hakkında çok fikrim yok, satışlar plak şirketinin meselesi, ama onlar da turda neler olduğunu bilmiyorlar…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


 
 
 
 

 

 

 


Cenk Erdem: Bir yandan da 14 yaşında bir oğlunuz var, müzikle bu kadar meşgulken tam da ergenlik döneminde oğlunuzla nasıl başa çıkıyorsunuz? 

 

Buika: Açıkçası sevgiyle ve sabırla yaklaşmaya çalışıyorum. Oğlum teknolojiyi çok iyi biliyor, özellikle stüdyoda bir anne olarak benim de ondan öğrendiklerim oluyor. Kendini yeni yeni  keşfettiği bir dönem ama aslında ben de hala kendimi keşfetmeye devam ediyorum…
 
 
Cenk Erdem: İspanya’yı geride bırakıp birkaç yıl önce Miami’ye yerleştiniz, size Miami’de neler cazip geliyor? 

 

Buika: Işık, hava, insanlar, renkler ve daha bir sürü çekici tarafı var. Miami’de çok keyifliyim. Özellikle ışığını ve havasını çok seviyorum. Oğlumun da çok farklı uluslardan insanlarla içiçe rengarenk bir şehirde büyümesini istiyorum…
 
 
Cenk Erdem: Geçtiğimiz yaz boyunca ikinci şiir kitabınızdaki bir hikayeden yola çıkarak bir film çekmeye başladınız, film ne zaman yayınlanıyor olacak? 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Buika: Çok sıkı bir film olacağına inanıyorum çünkü bir türlü bitiremiyoruz, geçen yazdan beri sonu gelmeyen bir hikayeye dönüşmeye başladı ve işler böyle uzayınca iyi bir film çıkaracağımıza daha çok inanmaya başladım, ne zaman yayınlanıyor olacak bilemiyorum ama çok yakında bitirmeyi umuyorum… 
 
Cenk Erdem: Türkiye dinleyicisinin yine çok sevdiği bir ekiple Pink Martini ile 15 Temmuz’da Harbiye Açıkhava’da art arda sahnedeydiniz, Pink Martini için neler söylersiniz?

 

Buika: Menajerliğimi yürüten Pasion Turca ekibinden, Pink Martini’nin de sahnede çok özgür davrandığını biliyorum. 15 Temmuz’da sahneye ilk olarak ben çıktım. Özellikle sahnede özgür davrandığım ve seyirciyi de özgür hissettirmeyi sevdiğim için sanırım gece için harika bir bütün oluyoruz…
 

© Copyright by "Azulmavi" 2015 designed by Melis Cangüler  All rights reserved 

Bizimle iletişime geçin

0212 211 51 33

azulmavidergi@gmail.com

  • White Facebook Icon
  • White Instagram Icon
bottom of page